İç basur, anüsün iç kısmında dişli çizgi adı verilen çizginin üzerinde oluşan bir dokudur. Bu doku aslında herkeste bulunur ve kalın bağırsağın sonundaki basınç değişimlerinde doğal bir yastık gibi şişerek ve sönerek, istem dışı gaz ve sıvı çıkışını engeller. Ancak iç basur dokusunda çeşitli rahatsızlıklar meydana geldiğinde, bu dokular dışa doğru sarkabilir. Bu durum dört aşamada değerlendirilir. Birinci derece iç basur sorunlarında genellikle ameliyat yerine oturma banyosu ve ilaç tedavisi uygulanır. Diğer aşamalarda ise ameliyat gerekliliği ortaya çıkabilir.

İç basur ameliyatı olacak hastaların, operasyondan 7-10 gün önce kullandıkları kan sulandırıcı ilaçları kesmeleri gerekmektedir. Gerektiği takdirde, operasyondan bir gün önce bağırsak boşaltıcı ilaç kullanımı önerilir. İç basur ameliyatı çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir ve bu yöntemler doktorun ve hastanın tercihine, basurun verdiği rahatsızlığa ve şiddetine göre değişebilir.

Klasik Ameliyatlar: Bu operasyonda iç basur, bıçak, makas, lazer veya elektrokoter gibi araçlar yardımıyla kesilir ve dışarı alınır. Bu sayede makat genişletilerek hastanın rahat etmesi sağlanır.

Lateral Internal Sfinkterotomi: Bu ameliyatta, makat içi basıncının düşürülmesi için makat içindeki kas kesilir. Bu yöntemle yapılan iç basur ameliyatında hastalarda bir ay kadar gaz ve dışkı çıkarma sorunu ortaya çıkabilir.

Lazer Yöntemi: Bu yöntemde, Diod, NdYag, CO2 veya Argon gibi lazerler yardımıyla damarlar tutkalla yapıştırılarak kapatılır. Hastaların bu yöntemde hissettiği ağrı, klasik ameliyatlardan farklı değildir.

Longo Yöntemi: Bu iç basur ameliyatı, ağrı eşiğinin oldukça düşük olduğu bir yöntemdir. İç basur oluşumları normalde saat kadranı gibi dizili olur. Diğer ameliyat yöntemlerinde basurlar üç farklı yerden alınır ve buralarda yara meydana gelir. Longo yöntemi ise yaraya yol açmaz. Makat içindeki sinir uçları az olduğu için ağrı hissi de azalır. İç basur ameliyatları arasında en başarılı yöntemlerden biri olarak kabul edilir. Sonuçta makatta sarkma yapmaz, ağrılar oldukça az olur ve hastaların normal yaşama dönüşü hızlıdır.

HAL ya da THD Yöntemiyle Ameliyat: Bu yöntemde, kalem ucu gibi olan doppler cihazı sayesinde makat içindeki basurların atardamarlarının olduğu yerlere dikiş atılır ve damar akışı engellenir.

Ameliyatla yok edilen basurların sonradan tekrarlama riski bulunmaktadır. Bunun önüne geçmenin yolu, beslenme alışkanlıklarını yeniden düzenlemek ve kabızlığa engel olmaktır.

Hastalardaki en önemli yakınma, ameliyatın ardından oluşan ağrıdır. Bu nedenle ameliyatta makata enjekte edilen ağrı kesiciler ve sonradan kullanılan ağrı kesici ilaçlar faydalı olur. İç basur ameliyatları arasında ağrı sorununun en az yaşandığı Longo ameliyatı, bu nedenle daha fazla tercih edilmektedir.

Ameliyat sırasında kullanılan sondalar yüzünden hastalarda idrar yolu enfeksiyonu gelişebilir. Ameliyat sonrasında dikişlerin açılması, enfeksiyon gibi etkenlerle makatta kanama olabilir. Bu hastaların tekrar ameliyat edilmesi gerekebilir. Ameliyattan sonra geriye kalan deri çıkıntıları basur olarak algılanabileceğinden hastaların huzursuz olması doğaldır. Ancak doktor bu konuda aydınlatıcı bilgi verecektir.

Hastalar yaşadıkları huzursuzluk nedeniyle bir süre kabızlık çekebilirler. Eğer kısa sürede kabızlık geçmezse, dışkıyı gevşeten ilaçlarla bir tedavi uygulanabilir. Makatta darlık olabilir. Bu sorun ameliyatta giderilmeye çalışılsa bile, başarılı olunmadığı zaman kaşıntı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Nadiren hastalarda makat fistülü ve enfeksiyon gelişme riski de olabilir. İleri yaştaki hastalarda iç basur ameliyatı sonrasında dışkı ve gaz kaçırma sorunu görülebilir. Nadiren de dışkı taşlaşması denen sorun yaşanabilir.

İç basur ameliyatı sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genellikle ilk birkaç gün içerisinde ağrı ve rahatsızlık hissi normaldir. Bu dönemde doktorun önerdiği ağrı kesicilerin düzenli kullanımı önemlidir.

Ameliyat sonrası beslenme düzeni de iyileşme sürecini etkiler. Lifli gıdalar tüketerek kabızlıktan kaçınmak, yeterli miktarda su içmek ve ağır, yağlı yiyeceklerden uzak durmak gereklidir. Ayrıca, doktorunuzun önerdiği oturma banyoları ve hijyen kurallarına dikkat etmek, enfeksiyon riskini azaltacaktır.

Ameliyat sonrası düzenli doktor kontrolleri de önemlidir. Bu kontroller, iyileşme sürecinin takibi ve olası komplikasyonların erken tespiti açısından gereklidir.

İç basur ameliyatı, çeşitli yöntemlerle başarıyla gerçekleştirilebilen bir operasyondur. Ameliyatın ardından dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Bu hususlara dikkat edilmesi, iyileşme sürecini hızlandıracak ve ameliyat sonrası komplikasyonları minimuma indirecektir. Beslenme düzeni, hijyen kuralları ve doktor kontrolleri, ameliyat sonrası dönemde büyük önem taşır.