Birçok hastalıkta olduğu gibi basur tedavisinde de bitkisel yöntemler etkili olabilir. Antik Yunan'da ünlü hekim Hipokrat, 2400 yıl önce bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmıştır. Basur, özellikle atak dönemlerinde ağrı, kaşıntı ve yanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu rahatsızlık, iltihaplı kanın genişlemesi ve şişmesiyle ortaya çıkar. Kan damarları zamanla zayıflar ve dışarı çıkmaya başlar. Bu süreçte kaşıntı ve ağrı gibi semptomlar meydana gelir ve ilerleyen dönemde patlayarak iltihaplı kan dışarıya atılır.

Basur, genellikle acı, turşu, baharat, mayalı yiyecek ve asitli içecek tüketimiyle daha şiddetli hale gelir. Bu bölgedeki hassasiyet artarak dayanılmaz bir hale gelebilir. Basur tedavisinde bitkisel yöntemler önemli bir rol oynar. Sarı kantaron, diğer adıyla kılıç otu, birçok derde deva bir bitkidir. Sarı kantaron yağı, basur hastaları için oldukça etkili doğal bir yapıya sahiptir. Yaraları iyileştirici ve damar büzücü etkisi sayesinde basurun iyileşmesini sağlar.

Basur hastalığı çok ileri seviyede değilse, sarı kantaron yağı kullanımı oldukça değerlidir. Bir parça pamuğa sarı kantaron yağı iyice yedirilir ve hafif bir fitil şeklinde makat bölgesine uygulanır. Her gün ve büyük abdestten sonra bu pamuk değiştirilir. Bir veya iki hafta sonra iyileşme sağlanabilir. İyileşme süreci 8-25 gün arasında değişiklik gösterebilir ve bu süre basurun evresine göre farklılık gösterebilir. Tedavi sonrasında büyük bir rahatlama hissedilir ve rahatsızlık zamanla azalır.